Kurulduğu günden bu yana Tevfik Yaramanoğlu Ortaokulu ismiyle hizmet veren okulumuz 15 Temmuz tarihini izleyen Eğitim-Öğretim yılında, Elazığlı şehidimizin adıyla; "Şehit Cuma Dağ Ortaokulu" adıyla hizmete devam etmektedir. Cumhurbaşkanlığı külliyesinde hayatını kaybeden şehidimizle ilgili detaylı bilgiye aşağıda yer veriyoruz. Mekanı Cennet olsun.
15 Temmuz Gecesi"
Bir erkek çocuk babası olan 49 yaşındaki Cuma Dağ, Jeoloji Mühendisi'ydi. Elazığlı olan Dağ, 15 Temmuz akşamı eşiyle birlikte 6 yaşındaki çocuklarını bir yakınlarına bırakarak dışarı çıktı. "Halkımızın, Cumhurbaşkanımızın bize ihtiyacı var" sözleriyle meydanlara koşan Cuma Dağ, eşi Rukiye Dağ'a, "Rukiye ben gidiyorum, inşallah ben de şehit olurum arkadaşlarımla beraber" demişti. Bu sırada eşini gözden kaybeden Rukiye Dağ, sonrasında yapılan hava saldırısı nedeniyle herkesin sağa sola kaçıştığını söyledi. Ve o gece yaşananları şöyle anlattı: "Helikopter geldi. Sicim gibi kurşunlar yağarken, saat 01.00 gibi birden büyük bir gürültüyle bir bomba düştü. Yaralılar arasında eşimi aradım. Cesetleri yara yara ilerledim. En son, tankın hemen önünde başı olmayan birini gördüm. ´Adama ne yapmışlar Allah´ım´ dedim. Şoku atlatınca adamı incelemeye başladım. Çoraplar o, pantolon o, ayakkabılar o... Adama yaklaştım. Telefonunda son aramalarda ben vardım, bu eşimdi... Elini tuttum, ´Canım hakkını helal et´ dedim. Hâlâ yağan mermilere aldırmadan yanına oturdum, ellerini tuttum, göğsünü sıvazladım. Polis beni uzaklaştırdı, eşimi alamadım oradan."
"Gurur duyuyorum"
Şehidin babası Ahmet Dağ, daha önce iki evladını kanser ve kalp krizi nedeniyle kaybettiğini belirterek, Cuma´yı da vatan için şehit vermenin hüznünü ve gururunu bir arada yaşadığını kaydetti. Bu gururun her babaya nasip olmayacağını dile getiren Dağ, ´´Ben şehit babasıyım, evladımla gurur duyuyorum. Oğlum şehit oldu. Ne de olsa ciğerdir, üzüntüm bir yana bir yerde de sevinçliyim. Oğlum, devlet, millet ve namus için çıktı gitti, şehit oldu.´´ dedi.
"Tek hayali oğlunun büyüdüğünü görmekti" 
Rukiye Dağ, eşinin 15 Temmuz sabahı arkadaşlarını arayıp helalleştiğini de anlattı:"8 yıldır evliydik. 23 Temmuz evlilik yıldönümümüzdü. Cuma günü doğduğu için Cuma adını vermişler. Ve yine bir cuma günü şehit düştü. Hayattaki en büyük hayali oğlumuz Ahmet Yavuz´un büyüdüğünü görmekti. Mesleği nedeniyle genellikle arazideydi. Son 3 yıldır da kömür çıkarmak için Nallıhan´daydı. Onu haftada bir görürdük. 8 Temmuz´da yeni evimize taşındık ve genelde arazide olduğundan yeni evde geçireceği ilk gecede şehit oldu. Sonradan öğrendim. Meğer, o sabah tüm arkadaşlarını arayıp ´Bir daha göremezsem hakkınızı helal edin´ demiş."
"Eşimin kanı yerde kalmasın"
O gece yaşadıkları nedeniyle asla pişmanlık duymadığını belirten Rukiye Dağ, "Biz zaten ölmek için çıkmıştık. Şükür ki vatan selamette. FET Ö´cü askerler, PKK ´dan sakındıkları mermileri bize yağdırdılar. Cumhurbaşkanıma sesleniyorum; eşimin kanını yerde bırakmayın. Başsız şehidimi unutturmayın. Biz o gece, ülkemizi canımızla kazandık. Bana vereceğiniz en büyük teselli bunlarla mücadeleyi bırakmayın" diye konuştu.